Herşeyin bir anda belli olduğu, babamın ablama ve bana sürpriz yaptığı, son bir hafta içinde vize çıkartıp bavulumuzu hazırlayarak çıktığımız Yunanistan gezisi ayrıntıları ile karşınızdayım bugün.. Geçen haftasonu iki günlükde olsa baba ve kızları şeklinde hayatımın en güzel, yorucu ama çok keyifli seyahatlerinden birini geçirdim.. Hani “yediğin içtiğin senin olsun, bize gezdiğin yerleri anlat” derler ya ben bugün tam tersini yapıp “gezdiğim yerler benim olsun yediğimi içtiğimi anlatayım” cümlesinden yola çıkarak sizlere Yunanistan’a eğer bir gün olurda yolunuz düşerse neler bulabilirsiniz şeklinde küçük bir arşiv hazırladım..
Ama öncelikle birşeyi atlamadan geçmek istemedim.. Yunanistan’a gittiğimizde ilk yaptığımız şeylerden biri de Selanik’te Atatürk’ün evini görmek ve ziyaret etmek oldu.. Evin içini gezmek ayrı bir keyif.. eşyalar, mobilyalar… mutlaka gidip gezilmesi gereken bir yer..
Bol bol yürüyüş yaparak gezdik çoğu yeri.. arada küçük cafelerde dinlenmeye çekildik.. yunan kahvesi ve bitki çayları yorgunluğumuza bire bir geldiler..
Yunanistan oldukça soğuktu.. Genelde sabahları yağmur yağar ardından hava açarmış.. güneş olmasına rağmen yinede soğuk soğuktur.. donduk! ama sokak salepçileri bu konuda imdadınıza yetişiyor…
Bizim buradaki Balık pazarını andıran bir pazar mevcut orda.. türlü türlü balıklar ve taze sebze, meyvelerin satıldığı bir pazar..
Karnımız çok açıkınca Napoleon Cafe’ye girip mükemmel sandviçlerinden birer tane alıp yola devam ettik..
Gezerken ev yapımı ürünlerin satıldığı bir yer bulduk.. incirli, kayısılı ve portakallı ev yapımı çikolataların tadı halen damağımda..
İlk ablamın dikkatini çeken ve mutlaka uğramadan önünden geçilemeyecek bir mağaza bulduk orada.. “Cook Shop” tam mutfak tutkunlarına özel bir mekan.. türlü türlü tencereler,döküm tavalar, kalıplar, mutfak aletleri, makarna makineleri.. ne ararsanız bulabileceğiniz ve içi tıklım tıklım müşteri dolu olan bir yer.. kendimizi kaybettik!
Kavala’da deniz kenarında gittiğimiz Yapotebepna Anapea Restaurant’ta birçok yemeğin tadına baktık.. Midye Pilavı, Balık çorbası, tekir tava, yunan salatası yedik.. benim yediğim baharatlı tavuk ızgaranın, yanındaki pilavın ve üzerine yediğimiz Tarçınlı Kadayıfın tatlarını unutamıyorum!
Ertesi gün otelde yaptığımız kahvaltıda yiyebildiğim sadece kruvasan, birkaç dilim kaşar peyniri ve fındık ezmesiydi.. çeşit çeşit reçeller vardı ama bizim evde türk usulü yaptığımız mis gibi reçellerin yerini tutmuyor..
Gün içinde gezdiğimiz yerlerden en çok aklımda kalanlar tabii ki pastaneler… tatlıların bolluğu aklınızı alıyor, kendinizi kaybediyor, hepsinden yemek istiyorsunuz.. ablamla hangi pastanenin önünde dursak hadi içeri girelim dedik 🙂
ve en sonunda aldık çatalları elimize, daldık içi kekli araları tarçınlı elma püreli dışı bol beyaz çikolatalı yumuşacık bir tatlıya..
Daha sonra gezerken gördüğümüz ve ikram ettikleri kurabiyelerini çok beğendiğimiz dükkandan Kavala kurabiyelerimizi aldık..
Gezdiğimiz dükkanlarda denk gelmediğimiz ama dönüş yolunda Loakimidis Restaurant’ta gördüğümüz anasonlu, çilek/çikolata ve portakallı kavala kurabiyelerinden de alıp eve geri dönüş yoluna çıktık..
Yeni tatlarda buluşmak dileğiyle…
Resimlere bakarken kültürlerin birbirine ne kadar yakın olduğunu hissettim.
Sizin adınıza çok güzel bir gezi olmuş Seçilcim. Mutfak malzemelerine bende bayıldım oradan hiç çıkamazdım herhalde..
Sevgiler..
Aman Allah’ımm tatllardan özümü alamadım nefisssler..
Harika görüntüler canım..
İnşallah birgün gidip,görmek nasip olur..
iyi vakit geçirmene sevindim..
Sevgiler.
Semoşum ne güzel bir gezi olmuş baba kız:)Ay ben kavala kurabiyesine bayılırımmm, bademlisini biliyordum bir tek,eminim diğerleri de güzeldir, bir de dev gibi tulumbaya benzeyen tatlı çok güzel görünüyor.
Semoş keşke güzel bir kavala kurabiyesi tarifi versen:)
Sevgilerimle
Amanın nasıl fotolar bunlar:) Kısmetse bu yaz bende gitmek istiyorum bakalım:)
ah benim tatlım ne de güzel gezmişş:)
bayıldım fotoğraflara harikasın:)
cook shop beni de aldı benden:)
Ne kadar birbirimize benziyoruz aslında. Oğlumda bir ay kalmıştı, yemeklerin sadece isimleri biraz farklı herşeyi aynı diye bahsetmişti.
Baba ve kızları olarak harika bir gezi olmuş. Güzel fotoğrafların sayesinde biz de gezmiş kadar olduk Seçil’ciğim… Ben de Deniz gibi Cook Shop’a takılı kaldım doğrusu.
Sevgiler:))
Tatlı krizine girdim pastaları tatlıları gördükten sonra :))
Güzel bir gezi olmuş. Seçil dünya mutfağına da el atıyor anlaşılan 🙂
Seçil.”Yediğin içtiğin senin olsun” derler.Ama ben diyemiyorum.Çünkü, bir gezi yemek içmekle ancak bu kadar anlatılır.Ben de gitmek istiyorum.Tabi ki seninle.Ellerine ayaklarına sağlık.