Son zamanlarda da Maşukiye’ye her haftasonu gitmeye çalışıyoruz.. Yediğimiz sebzelerle meyvelerle ilgili çıkan haberleri okudukça daha bir kendimi kaptırır oldum bahçede ki ekip biçme olaylarına..
Bahçemizde ki maydanozlar, naneler, taze soğanlar körpecik… İstanbul’da pazarlarda, marketlerde satılan maydanozlar gibi kocaman çiçekleri yok..
Nanenin kokusunu bile birkaç metreden alıyorsunuz.. Sabah kahvaltısına ve akşam yemeklerine bahçeden topladığım nane, maydanoz ve taze soğanları doğrayıp üzerine limon sıkıp birde nar ekşisi döktüm, lezzeti siz düşünün 🙂
Bahçenin bir köşesinde adaçayımız ekili… ordan toplayıp yıkayıp kaynamış sıcak suyun içine attım.. sıcak suyun içinde demlendikten sonra limon dilimi ile servis yaptım… (ıhlamur, adaçayı vs bunları kaynatmayın, kaynamış suyun içine atıp demlenmeye bırakın)
Sırada domates fidesi, biber ve patlıcan ekimi var…
Erik, vişne ve kiraz ağaçlarımızda çiçeklenmiş…
Patates ekmiştim birkaç hafta önce.. Onlarda çiçeklerini vermişler ama babamın dediğine göre mahsulü toplamak için Ağustos – Eylül ayını beklememiz gerekiyormuş..
Tosya patatesinin tadını bilen bilir.. Ben hayatımda böyle lezzetli patatesler yemedim.. Bize de babamın bir tanıdığı vasıtasıyla sıkça gelir.. Bahçeye ektiğim patatesler Tosya patatesleri 🙂 bakalım nasıl olacaklar…
Birde bahçemizin bir köşesinde, henüz yeşil ama kek, pasta, reçel vb. tariflerde kullanmak için kızarmayı bekleyen Frenk üzümümüz büyüyor…
Seçocum bende o bahçeye gelip yaptığın salatadan yemek istiyorum 🙁